RAHMÂN SURESİ Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Mekke döneminde inmiştir. 78 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan ve Allah’ın sıfatlarından biri olan “er-Rahmân” kelimesinden almıştır.
عَلَّمَ الْقُرْآنَ ﴿٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Allemel kur’ân(kur’âne).
Öğretti Kur'anı
خَلَقَ الْإِنسَانَ ﴿٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Halakal insân(insâne).
Yarattı insanı
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ ﴿٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Allemehul beyân(beyâne).
Belletti ona o güzel beyânı
الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ ﴿٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Eş şemsu vel kameru bi husbân(husbânin).
Güneş ve Ay hisablı
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ ﴿٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ven necmu veş şeceru yescudân(yescudâni).
Çemen, ağaç secdedan
وَالسَّمَاء رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ ﴿٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ves semâe rafeahâ ve vadaal mîzân(mîzâne).
Bak şu güzel semaya verdi ona irtifa' vazeyledip mizânı
أَلَّا تَطْغَوْا فِي الْمِيزَانِ ﴿٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellâ tatgav fîl mîzân(mîzâni).
Ki taşmayın mizanda
وَأَقِيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْمِيزَانَ ﴿٩﴾
55/RAHMÂN SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ekîmul vezne bil kıstı ve lâ tuhsırûl mîzân(mîzâne).
Ve doğru tutun adaletle tartıyı da aksatmayın mizanı
وَالْأَرْضَ وَضَعَهَا لِلْأَنَامِ ﴿١٠﴾
55/RAHMÂN SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel arda vadaahâ lil enâm(enâmi).
Arza da bir tavazu' verdi berayı enam
فِيهَا فَاكِهَةٌ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْأَكْمَامِ ﴿١١﴾
55/RAHMÂN SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fîhâ fâkihetun ven nahlu zâtul ekmâm(ekmâmi).
Onda bir meyva, ve ekmamiyle duran nahli benam
وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُ ﴿١٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel habbu zul asfi ver reyhân(reyhânu).
Ve o çimli dâneler ve o hoşbu' reyhan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
خَلَقَ الْإِنسَانَ مِن صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ ﴿١٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): Halakal insâne min salsâlin kel fahhâr( fahhâri).
Fağfur gibi bir salsâlden insanı yarattı
وَخَلَقَ الْجَانَّ مِن مَّارِجٍ مِّن نَّارٍ ﴿١٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve halakal cânne min mâricin min nâr(nârin).
Bir maric ateşten de o cannı yarattı
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ ﴿١٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Rabbul meşrikayni ve rabbul magribeyn(magribeyni).
Hem iki Meşrikın rabbi hem iki Mağribin rabbi
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ ﴿١٩﴾
55/RAHMÂN SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): Merecel bahrayni yeltekıyân(yeltekıyâni).
Salmış iki deryayı demâdem çatışırlar
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ ﴿٢٠﴾
55/RAHMÂN SURESİ-20. AYET (Meâlleri Kıyasla): Beynehumâ berzehun lâ yebgıyân(yebgıyâni).
Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢١﴾
55/RAHMÂN SURESİ-21. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ ﴿٢٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-22. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yahrucu min humâl lu’luu vel mercân(mercânu).
Çıkar onlardan inci ile mercan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-23. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنشَآتُ فِي الْبَحْرِ كَالْأَعْلَامِ ﴿٢٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-24. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lehul cevâril munşeâtu fîl bahri kel a’lâm(a’lâmi).
Hem onun denizde akıp giden o münşeâti alemnişan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-25. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ ﴿٢٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-26. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kullu men aleyhâ fân(fânin).
Üzerindeki herkes fanî
وَيَبْقَى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ ﴿٢٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-27. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm(ikrâmi).
Bakî o Rabbının yüzü o zülcelâli vel'ikram
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-28. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ ﴿٢٩﴾
55/RAHMÂN SURESİ-29. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yes’eluhu men fîs semâvâti vel ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin.
Ondan dilenir göklerde hem yerde olan «kulle yevmin huve fi şe'n»
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٠﴾
55/RAHMÂN SURESİ-30. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَا الثَّقَلَانِ ﴿٣١﴾
55/RAHMÂN SURESİ-31. AYET (Meâlleri Kıyasla): Se nefrugu lekum eyyuhâs sekalâni.
Yarın size kalacağız ey sekalân!
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-32. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانفُذُوا لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ ﴿٣٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-33. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yâ ma'şeral cinni vel insi inisteta'tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuzû, lâ tenfuzûne illâ bi sultân(sultânin).
Ey cinn-ü insin ma'şeri! Gücünüz yeterse geçin gidin aktarı Arz-u Semadan, geçemezsiniz olmazsa ferman
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-34. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِّن نَّارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنتَصِرَانِ ﴿٣٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-35. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yurselu aleykumâ şuvâzun min nârin ve nuhâsun fe lâ tentesırân(tentesırâni).
Salınır üstünüze ateşten bir yalın, bir zehir duman, kurtulamazsınız deseniz de el'aman
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-36. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
فَإِذَا انشَقَّتِ السَّمَاء فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِ ﴿٣٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-37. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe îzen şakkatis semâu fe kânet verdeten ked dihân(dihâni).
Gök bir yarılıp oluverdi mi bir gül, yağ gibi eriyen, kızaran yanan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-38. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُسْأَلُ عَن ذَنبِهِ إِنسٌ وَلَا جَانٌّ ﴿٣٩﴾
55/RAHMÂN SURESİ-39. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe yevme izin lâ yus’elu an zenbihî insun ve lâ cânn(cânnun).
O gün sorulmaz cürmünden artık ne bir insan ne de bir cânn
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٠﴾
55/RAHMÂN SURESİ-40. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ ﴿٤١﴾
55/RAHMÂN SURESİ-41. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yu’raful mucrımûne bi sîmâhum fe yu’hazu bin nevâsî vel akdâm(akdâmi).
Tanınır da mücrimler simalarından tutulur perçemlerile ayaklarından
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-42. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
هَذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ ﴿٤٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-43. AYET (Meâlleri Kıyasla): Hâzihî cehennemulletî yukezzibu bihâl mucrimûn(mucrimûne).
İşte bu, mücrimlerin yalan dedikleri Cehennem
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ آنٍ ﴿٤٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-44. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yetûfûne beynehâ ve beyne hamîmin ân(ânin).
Olacaklar bununla bir kızgın hamîmin arasında pûyan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-45. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ جَنَّتَانِ ﴿٤٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-46. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve li men hâfe makâme rabbihî cennetâni.
Rabbının makamından korkan kimseye iki Cennet raygân
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-47. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan?
ذَوَاتَا أَفْنَانٍ ﴿٤٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-48. AYET (Meâlleri Kıyasla): Zevâtâ efnân(efnânin).
Var her birinde envaı bostan, envaı eğsan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٩﴾
55/RAHMÂN SURESİ-49. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
فِيهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِ ﴿٥٠﴾
55/RAHMÂN SURESİ-50. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fî himâ aynâni tecriyân(tecriyâni).
Onlarda iki kaynak olur revan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥١﴾
55/RAHMÂN SURESİ-51. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
فِيهِمَا مِن كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِ ﴿٥٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-52. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fî himâ min kulli fâkihetin zevcân(zevcâni).
Onlarda her meyvadan çifte çifte hân
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-53. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
مُتَّكِئِينَ عَلَى فُرُشٍ بَطَائِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ وَجَنَى الْجَنَّتَيْنِ دَانٍ ﴿٥٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-54. AYET (Meâlleri Kıyasla): Muttekiîne alâ furuşin batâinuhâ min istebrak(istebrakin), ve cenel cenneteyni dân(dânin).
Dayanmışlar öyle mefruşata kim astarları istebraktan. Her iki Cennetin derimi de yakından.
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-55. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
فِيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ ﴿٥٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-56. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fîhinne kâsirâtut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).
O Cennetlerde öyle kasıratü't-tarf dilberler, ki dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cânn.
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-57. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ ﴿٥٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-58. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ke enne hunnel yâkûtu vel mercân(mercânu).
Sanırsın onları yâkut-ü mercan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٩﴾
55/RAHMÂN SURESİ-59. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
هَلْ جَزَاء الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ ﴿٦٠﴾
55/RAHMÂN SURESİ-60. AYET (Meâlleri Kıyasla): Hel cezâul ihsâni illâl ihsân(ihsânu).
İhsânın cezâsı elbette ihsân
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٦١﴾
55/RAHMÂN SURESİ-61. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
وَمِن دُونِهِمَا جَنَّتَانِ ﴿٦٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-62. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve min dûnihimâ cennetân(cennetâni).
Ötelerinden de diğer Cennetan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٦٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-63. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
مُدْهَامَّتَانِ ﴿٦٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-64. AYET (Meâlleri Kıyasla): Mudhâmmetân (mudhâmmetâni).
Yağız yeşil ne dilsıtan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٦٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-65. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
فِيهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ ﴿٦٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-66. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fîhi mâ aynâni neddâhatân(neddâhatâni).
Bunlarda püsküren çifte şadravan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٦٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-67. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
فِيهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ ﴿٦٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-68. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fîhi mâ fâkihetun ve nahlun ve rummân(rummânun).
Bunlarda bir meyve, bir başka hurma, bir başka rumman
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٦٩﴾
55/RAHMÂN SURESİ-69. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
فِيهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌ ﴿٧٠﴾
55/RAHMÂN SURESİ-70. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fîhinne hayrâtun hisân(hisânun).
İçlerinde dilber, hayırlı hûbân
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٧١﴾
55/RAHMÂN SURESİ-71. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
حُورٌ مَّقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِ ﴿٧٢﴾
55/RAHMÂN SURESİ-72. AYET (Meâlleri Kıyasla): Hûrun maksûrâtun fîl hiyâm(hiyâmi).
Cibinliklerde mestur, mahsus hûriyan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٧٣﴾
55/RAHMÂN SURESİ-73. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ ﴿٧٤﴾
55/RAHMÂN SURESİ-74. AYET (Meâlleri Kıyasla): Lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).
Dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cann
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٧٥﴾
55/RAHMÂN SURESİ-75. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
مُتَّكِئِينَ عَلَى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍ ﴿٧٦﴾
55/RAHMÂN SURESİ-76. AYET (Meâlleri Kıyasla): Muttekiîne alâ rafrafin hudrin ve abkariyyin hisân(hisânin).
Kurulmuşlar yeşil refref ve güzel abkarîler üzere şadan
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٧٧﴾
55/RAHMÂN SURESİ-77. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ ﴿٧٨﴾
55/RAHMÂN SURESİ-78. AYET (Meâlleri Kıyasla): Tebârakesmu rabbike zîl celâli vel ikrâm(ikrâmi).
Yüce, çok yüce rabbının adı onun o celâl, onun o ikram.