FECR SURESİ Ömer Öngüt Meali
Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Fecr” kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir.
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ ﴿٣﴾
89/FECR SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Veş şef’ı vel vetri.
Her şeyin hem çiftine hem tekine.
وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ ﴿٤﴾
89/FECR SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel leyli izâ yesr(yesri).
Her şeyi karanlığı ile örttüğü dem geceye.
هَلْ فِي ذَلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ ﴿٥﴾
89/FECR SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Hel fî zâlike kasemun li zî hicr(hicrin).
Bunlarda elbette akıl sahibi için birer yemin değeri vardır, değil mi?
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ ﴿٦﴾
89/FECR SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): E lem tera keyfe feale rabbuke bi âd(âdin).
Görmez misin Rabbin nasıl yaptı Âd'e?
إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ ﴿٧﴾
89/FECR SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): İreme zâtil ımâdi.
Sütunlar sahibi İrem'e?
الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ ﴿٨﴾
89/FECR SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Elletî lem yuhlak misluhâ fîl bilâd(bilâdi).
Ki, onun şehirler içinde bir benzeri yaratılmamıştı.
وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ ﴿٩﴾
89/FECR SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve semûdellezîne câbûs sahra bil vâdi.
Vâdide kayaları oyan Semud Kavmine.
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ ﴿١٠﴾
89/FECR SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve firavne zîl evtâdi.
Kazıklar sahibi Firavun'a neler yaptı?
الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ ﴿١١﴾
89/FECR SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi).
Zira onların hepsi memleketlerinde azgınlık ettiler.
فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ ﴿١٢﴾
89/FECR SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe ekserû fîhâl fesâd(fesâde).
Bulundukları yerlerde bozgunculuğu çoğalttılar.
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ ﴿١٣﴾
89/FECR SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe sabbe aleyhim rabbuke sevta azâb(azâbin).
Bundan dolayı Rabbin de üzerlerine azab kırbacını çarpıverdi.
إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ ﴿١٤﴾
89/FECR SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnne rabbeke le bil mirsâd(mirsâdi).
Çünkü Rabbin her an gözetlemededir.
فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ ﴿١٥﴾
89/FECR SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe emmâl insânu izâ mâbtelâhu rabbuhu fe ekramehu ve na’amehu fe yekûlu rabbî ekrameni.
İnsana gelince; Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunur, ona bol nimet verirse: "Rabbim bana ikram etti. " der.
وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ ﴿١٦﴾
89/FECR SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve emmâ izâ mâbtelâhu fe kadera aleyhi rızkahu fe yekûlu rabbî ehâneni.
Amma onu imtihan etmek için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: "Rabbim bana ihanet etti. " der.
كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ ﴿١٧﴾
89/FECR SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ bel lâ tukrimûnel yetîm(yetîme).
Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmezsiniz.
وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ ﴿١٨﴾
89/FECR SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lâ tehâddûne alâ taâmil miskîn(miskîni).
Yoksulu yedirmek için birbirinizi teşvik etmezsiniz.
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا ﴿١٩﴾
89/FECR SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve te’kulûnet turâse eklen lemmen.
Size kalan mirası haram helâl demeyip alabildiğine yiyorsunuz.
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا ﴿٢٠﴾
89/FECR SURESİ-20. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve tuhıbbûnel mâle hubben cemmen.
Malı pek çok seviyorsunuz.
كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا ﴿٢١﴾
89/FECR SURESİ-21. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ izâ dukketil ardu dekken dekkâ(dekken).
Hayır! Yer sallanıp parça parça dağıldığı zaman.
وَجَاء رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا ﴿٢٢﴾
89/FECR SURESİ-22. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve câe rabbuke vel meleku saffen saffâ(saffen).
Rabbin geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman.
وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّى لَهُ الذِّكْرَى ﴿٢٣﴾
89/FECR SURESİ-23. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve cîe yevme izin bi cehenneme yevme izin yetezekkerul insânu ve ennâ lehuz zikrâ.
O gün cehennem de getirilir, insan yaptıklarını birer birer hatırlar, fakat artık hatırlamanın kendisine ne faydası var?
يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي ﴿٢٤﴾
89/FECR SURESİ-24. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yekûlu yâ leytenî kaddemtu li hayâtî.
(İşte o zaman insan): "Ah ne olurdu, keşke bu hayatım için önceden bir şeyler yapıp gönderseydim!" der.
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ ﴿٢٥﴾
89/FECR SURESİ-25. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe yevme izin lâ yuazzibu azâbehû ehadun.
O gün Allah'ın yapacağı azap gibi hiç kimse azap edemez.
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ ﴿٢٦﴾
89/FECR SURESİ-26. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lâ yûsiku vesâkahû ehadun.
O'nun vuracağı bağı kimse vuramaz.
يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ ﴿٢٧﴾
89/FECR SURESİ-27. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yâ eyyetuhân nefsul mutmainnetu.
Ey mutmaine olan (huzura eren) nefs!
ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً ﴿٢٨﴾
89/FECR SURESİ-28. AYET (Meâlleri Kıyasla): İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeten.
Dön Rabbine! Sen O'ndan râzı, O senden râzı olarak.
فَادْخُلِي فِي عِبَادِي ﴿٢٩﴾
89/FECR SURESİ-29. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fedhulî fî ibâdî.
Haydi gir kullarımın içine!
وَادْخُلِي جَنَّتِي ﴿٣٠﴾
89/FECR SURESİ-30. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vedhulî cennetî.
Gir cennetime!