FECR SURESİ Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Fecr” kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir.
وَالْفَجْرِ ﴿١﴾
89/FECR SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel fecri.
Yemin olsun tan yerinin ağırma vaktine,
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ ﴿٣﴾
89/FECR SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Veş şef’ı vel vetri.
Çifte ve teke,
وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ ﴿٤﴾
89/FECR SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel leyli izâ yesr(yesri).
Yola koyulduğu zaman geceye.
هَلْ فِي ذَلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ ﴿٥﴾
89/FECR SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Hel fî zâlike kasemun li zî hicr(hicrin).
Nasıl, bunlarda akıl sahibi için bir yemin var mı?
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ ﴿٦﴾
89/FECR SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): E lem tera keyfe feale rabbuke bi âd(âdin).
Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?
إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ ﴿٧﴾
89/FECR SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): İreme zâtil ımâdi.
Sütunlarla dolu İrem'e,
الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ ﴿٨﴾
89/FECR SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Elletî lem yuhlak misluhâ fîl bilâd(bilâdi).
Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ ﴿٩﴾
89/FECR SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve semûdellezîne câbûs sahra bil vâdi.
Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ ﴿١٠﴾
89/FECR SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve firavne zîl evtâdi.
Ve kazıklar sahibi Firavun'a.
الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ ﴿١١﴾
89/FECR SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi).
Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi.
فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ ﴿١٢﴾
89/FECR SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe ekserû fîhâl fesâd(fesâde).
Ve oralarda bozgunu çoğaltmışlardı.
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ ﴿١٣﴾
89/FECR SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe sabbe aleyhim rabbuke sevta azâb(azâbin).
Bu yüzden Rabbin, üzerlerine azap kamçısını yağdırıverdi.
إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ ﴿١٤﴾
89/FECR SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnne rabbeke le bil mirsâd(mirsâdi).
Çünkü Rabbin tam gözetleme yerindedir/tam bir biçimde gözetlemektedir.
فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ ﴿١٥﴾
89/FECR SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe emmâl insânu izâ mâbtelâhu rabbuhu fe ekramehu ve na’amehu fe yekûlu rabbî ekrameni.
İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: "Rabbim bana ikramda bulundu!" der.
وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ ﴿١٦﴾
89/FECR SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve emmâ izâ mâbtelâhu fe kadera aleyhi rızkahu fe yekûlu rabbî ehâneni.
Ama Rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını ölçüye bağlarsa: "Rabbim bana ihanet etti!" der.
كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ ﴿١٧﴾
89/FECR SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ bel lâ tukrimûnel yetîm(yetîme).
Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ ﴿١٨﴾
89/FECR SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lâ tehâddûne alâ taâmil miskîn(miskîni).
Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا ﴿١٩﴾
89/FECR SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve te’kulûnet turâse eklen lemmen.
Mirası derleyip toplayıp yiyorsunuz.
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا ﴿٢٠﴾
89/FECR SURESİ-20. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve tuhıbbûnel mâle hubben cemmen.
Malı, devşirip depolatacak bir sevgiyle seviyorsunuz.
كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا ﴿٢١﴾
89/FECR SURESİ-21. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ izâ dukketil ardu dekken dekkâ(dekken).
İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde,
وَجَاء رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا ﴿٢٢﴾
89/FECR SURESİ-22. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve câe rabbuke vel meleku saffen saffâ(saffen).
Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,
وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّى لَهُ الذِّكْرَى ﴿٢٣﴾
89/FECR SURESİ-23. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve cîe yevme izin bi cehenneme yevme izin yetezekkerul insânu ve ennâ lehuz zikrâ.
O gün cehennem de getirilir. İşte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var!
يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي ﴿٢٤﴾
89/FECR SURESİ-24. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yekûlu yâ leytenî kaddemtu li hayâtî.
Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim."
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ ﴿٢٥﴾
89/FECR SURESİ-25. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe yevme izin lâ yuazzibu azâbehû ehadun.
O gün hiç kimse O'nun azabı gibi azap edemez.
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ ﴿٢٦﴾
89/FECR SURESİ-26. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lâ yûsiku vesâkahû ehadun.
Ve hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibi bağ vuramaz.
يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ ﴿٢٧﴾
89/FECR SURESİ-27. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yâ eyyetuhân nefsul mutmainnetu.
Ey sükûna kavuşmuş benlik!
ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً ﴿٢٨﴾
89/FECR SURESİ-28. AYET (Meâlleri Kıyasla): İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeten.
Dön Rabbine, razı etmiş ve razı edilmiş olarak!
فَادْخُلِي فِي عِبَادِي ﴿٢٩﴾
89/FECR SURESİ-29. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fedhulî fî ibâdî.
Gir kullarımın arasına!
وَادْخُلِي جَنَّتِي ﴿٣٠﴾
89/FECR SURESİ-30. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vedhulî cennetî.
Gir cennetime!