İNŞİKAK SURESİ Gültekin Onan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 25 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “inşakka” fiilinin mastarı olan “İnşikâk” kelimesinden almıştır. İnşikâk, yarılmak demektir.
إِذَا السَّمَاء انشَقَّتْ ﴿١﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): İzâs semâunşakkat.
Gök, yarılıp parçalandığı,
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٢﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ezinet li rabbihâ ve hukkat.
Ve 'kendi yaratılışına uygun' rabbine boyun eğdiği zaman;
وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ ﴿٣﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl ardu muddet.
Yer, düzlendiği,
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ ﴿٤﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve elkat mâ fîhâ ve tehallet.
İçinde olanları dışa atıp boşaldığı,
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٥﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ezinet li rabbihâ ve hukkat.
Ve 'kendi yaratılışına uygun' rabbine boyun eğdiği zaman.
يَا أَيُّهَا الْإِنسَانُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَى رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاقِيهِ ﴿٦﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yâ eyyuhâl insânu inneke kâdihun ilâ rabbike kedhan fe mulâkîhi.
Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O'na varacaksın.
فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ ﴿٧﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe emmâ men ûtiye kitâbehu bi yemînihî.
Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse,
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ﴿٨﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe sevfe yuhâsebu hısâben yesîrâ(yesîran).
O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek,
وَيَنقَلِبُ إِلَى أَهْلِهِ مَسْرُورًا ﴿٩﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve yenkalibu ilâ ehlihî mesrûrâ(mesrûran).
Ve kendi ehline (yakınlarına) sevinç içinde dönecektir (yenkalibu).
وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ وَرَاء ظَهْرِهِ ﴿١٠﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve emmâ men ûtiye kitâbehu verâe zahrihî.
Kimin de kitabı ardından verilirse,
فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا ﴿١١﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe sevfe yed’û subûrâ(subûran).
O da, helak (yok olmay)ı çağıracak,
وَيَصْلَى سَعِيرًا ﴿١٢﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve yaslâ saîrâ(saîran).
Çılgın alevli ateşe girecek.
إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا ﴿١٣﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehu kâne fî ehlihî mesrûrâ(mesrûran).
Çünkü o, (dünyada) kendi ehli (yakınları) arasında sevinçliydi.
إِنَّهُ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ﴿١٤﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehu zanne en len yahûr(yahûra).
Doğrusu o, (rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.
بَلَى إِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِهِ بَصِيرًا ﴿١٥﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Belâ, inne rabbehu kâne bihî basîrâ(basîran).
Hayır; gerçekten rabbi, kendisini çok iyi görendi.
فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ ﴿١٦﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe lâ uksimu biş şefak(şefakı).
Yoo, şafak vaktine yemin ederim,
وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَقَ ﴿١٧﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel leyli ve mâ vesak(vesaka).
Geceye ve toplayıp taşıdığı şeylere,
وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ ﴿١٨﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel kameri izâttesak(izâttesaka).
Ondördüne girdiği zaman aya;
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍ ﴿١٩﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): Le terkebunne tabakan an tabakın.
Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ ﴿٢٠﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-20. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe mâ lehum lâ yu’minûn(yu’minûne).
Şu halde onlara ne oluyor ki inanmıyorlar?
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ* ﴿٢١﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-21. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâ kurie aleyhimul kur’ânu lâ yescudûn(yescudûne). (SECDE ÂYETİ)
Kendilerine Kuran okunduğunda secde etmiyorlar.
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُواْ يُكَذِّبُونَ ﴿٢٢﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-22. AYET (Meâlleri Kıyasla): Belillezîne keferû yukezzibûn(yukezzibûne).
Tersine, o küfredenler yalanlıyorlar.
وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ ﴿٢٣﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-23. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vallâhu a’lemu bimâ yûûn(yûûne).
Oysa Tanrı, onların içlerinde sakladıklarını daha iyi bilendir.
فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ﴿٢٤﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-24. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin).
Bu durumda sen, onlara acı bir azab ile müjde ver.
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ ﴿٢٥﴾
84/İNŞİKAK SURESİ-25. AYET (Meâlleri Kıyasla): İllâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).
Ancak inanıp salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükafaat) vardır.