KIYÂME SURESİ Ahmet Varol Meali
Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Kıyâme” kelimesinden almıştır.
لَا أُقْسِمُ بِيَوْمِ الْقِيَامَةِ ﴿١﴾
75/KIYÂME SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Lâ uksimu bi yevmil kıyâmeti.
Hayır. Kıyamet gününe yemin ederim.
وَلَا أُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ ﴿٢﴾
75/KIYÂME SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lâ uksimu bin nefsil levvâmeti.
Yine hayır. Sürekli kendini kınayan nefse yemin ederim.
أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَلَّن نَجْمَعَ عِظَامَهُ ﴿٣﴾
75/KIYÂME SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): E yahsebul insânu ellen necmea ızâmehu.
İnsan, bizim kendisinin kemiklerini biraraya getiremeyeceğimizi mi sanıyor?
بَلَى قَادِرِينَ عَلَى أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُ ﴿٤﴾
75/KIYÂME SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Belâ kâdirîne alâ en nusevviye benânehu.
Evet. Onun parmak uçlarını bile derlemeye güç yetiririz.
بَلْ يُرِيدُ الْإِنسَانُ لِيَفْجُرَ أَمَامَهُ ﴿٥﴾
75/KIYÂME SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Bel yurîdul insânu li yefcure emâmehu.
Doğrusu insan önündeki (ömrü)nü de kötülükler işleyerek geçirmek ister.
يَسْأَلُ أَيَّانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ ﴿٦﴾
75/KIYÂME SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yes’elu eyyâne yevmul kıyâmeti.
'Kıyamet günü ne zaman?' diye sorar.
فَإِذَا بَرِقَ الْبَصَرُ ﴿٧﴾
75/KIYÂME SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe izâ berikal basar(basaru).
Ama göz kamaştığı,
وَخَسَفَ الْقَمَرُ ﴿٨﴾
75/KIYÂME SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve hasefel kamer(kameru).
Ay tutulduğu,
وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ ﴿٩﴾
75/KIYÂME SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve cumiaş şemsu vel kamer(kameru).
Güneş ve ay birleştirildiği zaman;
يَقُولُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ ﴿١٠﴾
75/KIYÂME SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yekûlul insânu yevme izin eynel meferr(meferru).
İşte o gün insan: 'Kaçacak yer nerede?' der.
كَلَّا لَا وَزَرَ ﴿١١﴾
75/KIYÂME SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ lâ vezer(vezere).
Hayır. Hiçbir sığınak yok.
إِلَى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمُسْتَقَرُّ ﴿١٢﴾
75/KIYÂME SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): İlâ rabbike yevme izinil mustekarr(mustekarru).
O gün varılıp durulacak yer Rabbinin huzurudur.
يُنَبَّأُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ ﴿١٣﴾
75/KIYÂME SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yunebbeul insânu yevme izin bimâ kaddeme ve ahhar(ahhara).
İnsana o gün neyi öne sürdüğü ve neyi geri bıraktığı haber verilir.
بَلِ الْإِنسَانُ عَلَى نَفْسِهِ بَصِيرَةٌ ﴿١٤﴾
75/KIYÂME SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): Belil insânu alâ nefsihî basîratun.
Hakikatte insan kendi kendine karşı bir şahittir.
وَلَوْ أَلْقَى مَعَاذِيرَهُ ﴿١٥﴾
75/KIYÂME SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lev elkâ meâzîrahu.
Mazeretlerini ortaya atsa bile.
لَا تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ ﴿١٦﴾
75/KIYÂME SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): Lâ tuharrik bihî lisâneke li ta’cele bihî.
Onu (sana vahyedileni) acele ile (kavrayıp ezberlemek) için, (Cebrail tamamını sana vahyetmeden) onunla beraber dilini oynatma.
إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ ﴿١٧﴾
75/KIYÂME SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnne aleynâ cem’ahu ve kur’ânehu.
Şüphesiz onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak bize düşer.
فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ ﴿١٨﴾
75/KIYÂME SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe izâ kara’nâhu fettebi’ kur’ânehu.
Şu halde biz onu okuduğumuzda sen onun okunuşuna uy.
ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُ ﴿١٩﴾
75/KIYÂME SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe inne aleynâ beyânehu.
Sonra onu açıklamak da bizim üzerimizedir.
كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ ﴿٢٠﴾
75/KIYÂME SURESİ-20. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ bel tuhıbbûnel âcilete.
Hayır. Doğrusu siz peşin olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
وَتَذَرُونَ الْآخِرَةَ ﴿٢١﴾
75/KIYÂME SURESİ-21. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve tezerûnel âhirate.
Ahireti ise bırakıyorsunuz.
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ ﴿٢٢﴾
75/KIYÂME SURESİ-22. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vucûhun yevme izin nâdıratun.
Yüzler var ki, o gün parıldar.
إِلَى رَبِّهَا نَاظِرَةٌ ﴿٢٣﴾
75/KIYÂME SURESİ-23. AYET (Meâlleri Kıyasla): İlâ rabbihâ nâziratun.
Rabbine bakar.
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌ ﴿٢٤﴾
75/KIYÂME SURESİ-24. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve vucûhun yevme izin bâsiratun.
Yüzler de var ki, o gün asıktır.
تَظُنُّ أَن يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌ ﴿٢٥﴾
75/KIYÂME SURESİ-25. AYET (Meâlleri Kıyasla): Tezunnu en yuf’ale bihâ fâkıratun.
Kendisine bel kemiğini kıracak bir uygulamada bulunulacağını anlar.
كَلَّا إِذَا بَلَغَتْ التَّرَاقِيَ ﴿٢٦﴾
75/KIYÂME SURESİ-26. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ izâ belegatit terâkıye.
Hayır. Ne zaman ki, (can) köprücük kemiklerine dayanır,
وَقِيلَ مَنْ رَاقٍ ﴿٢٧﴾
75/KIYÂME SURESİ-27. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve kîle men râk(râkın).
Ve: 'Kim efsun yapar?' [1] denir,
وَظَنَّ أَنَّهُ الْفِرَاقُ ﴿٢٨﴾
75/KIYÂME SURESİ-28. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve zanne ennehul firâk(firâku).
O (can çekişen kişi) de bunun ayrılık zamanı olduğunu anlar,
وَالْتَفَّتِ السَّاقُ بِالسَّاقِ ﴿٢٩﴾
75/KIYÂME SURESİ-29. AYET (Meâlleri Kıyasla): Velteffetis sâku bis sâk(sâkı).
Ve bacak bacağa dolaşır,
إِلَى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمَسَاقُ ﴿٣٠﴾
75/KIYÂME SURESİ-30. AYET (Meâlleri Kıyasla): İlâ rabbike yevme izinil mesâk(mesâku).
İşte o gün gidiş ancak Rabbinedir.
فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّى ﴿٣١﴾
75/KIYÂME SURESİ-31. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe lâ saddeka ve lâ sallâ.
(O) ne (peygamberi) doğruladı, ne de namaz kıldı.
وَلَكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّى ﴿٣٢﴾
75/KIYÂME SURESİ-32. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lâkin kezzebe ve tevellâ.
Ancak yalanladı ve yüz çevirdi.
ثُمَّ ذَهَبَ إِلَى أَهْلِهِ يَتَمَطَّى ﴿٣٣﴾
75/KIYÂME SURESİ-33. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe zehebe ilâ ehlihî yetemettâ.
Sonra da çalım satarak ailesine gitti.
أَوْلَى لَكَ فَأَوْلَى ﴿٣٤﴾
75/KIYÂME SURESİ-34. AYET (Meâlleri Kıyasla): Evlâ leke fe evlâ.
(Azap ve helak) sana layıktır, sana layık olan işte budur;
ثُمَّ أَوْلَى لَكَ فَأَوْلَى ﴿٣٥﴾
75/KIYÂME SURESİ-35. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe evlâ leke fe evlâ.
Sonra sana layık olan (yine azap ve helaktir), yine senin layığın budur.
أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى ﴿٣٦﴾
75/KIYÂME SURESİ-36. AYET (Meâlleri Kıyasla): E yahsebul insânu en yutrake sudâ(sudân).
İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanıyor?
أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى ﴿٣٧﴾
75/KIYÂME SURESİ-37. AYET (Meâlleri Kıyasla): E lem yeku nutfeten min menîyin yumnâ.
O akıtılan meniden bir nutfe değil miydi?
ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّى ﴿٣٨﴾
75/KIYÂME SURESİ-38. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe kâne alakaten fe halaka fe sevvâ.
Sonra bir alaka (embriyo) oldu. Derken (Allah onu) yarattı ve düzgün bir şekle soktu.
فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى ﴿٣٩﴾
75/KIYÂME SURESİ-39. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe ceale minhuz zevceyniz zekera vel unsâ.
Sonuçta ondan erkek ve dişi iki tür var etti.
أَلَيْسَ ذَلِكَ بِقَادِرٍ عَلَى أَن يُحْيِيَ الْمَوْتَى ﴿٤٠﴾
75/KIYÂME SURESİ-40. AYET (Meâlleri Kıyasla): E leyse zâlike bi kâdirin alâ en yuhyiyel mevtâ.
Bütün bunları yapan, ölüleri diriltmeğe güç yetiremez mi?