ABESE SURESİ Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “abese” fiilinden almıştır. “Abese”, “yüzünü ekşitti” demektir.
أَن جَاءهُ الْأَعْمَى ﴿٢﴾
80/ABESE SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): En câehul a’mâ.
Çünkü ona a'mâ geldi
وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكَّى ﴿٣﴾
80/ABESE SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ yudrîke leallehu yezzekkâ.
Ne bilirsin o belki temizlenecek
أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ الذِّكْرَى ﴿٤﴾
80/ABESE SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ev yezzekkeru fe tenfeahuz zikrâ.
Veya öğüt belliyecek de o öğüt kendine fâide verecek
أَمَّا مَنِ اسْتَغْنَى ﴿٥﴾
80/ABESE SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Emmâ menistagnâ.
Amma istiğnâ edene gelince
فَأَنتَ لَهُ تَصَدَّى ﴿٦﴾
80/ABESE SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe ente lehu tesaddâ.
Sen onun sadâsına özeniyorsun
وَمَا عَلَيْكَ أَلَّا يَزَّكَّى ﴿٧﴾
80/ABESE SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ aleyke ellâ yezzekkâ.
Onun temizlenmemesinden sana ne?
وَأَمَّا مَن جَاءكَ يَسْعَى ﴿٨﴾
80/ABESE SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve emmâ men câeke yes’â.
Ve amma sana can atarak gelen
وَهُوَ يَخْشَى ﴿٩﴾
80/ABESE SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve huve yahşâ.
Haşyet duyarak gelmişken
فَأَنتَ عَنْهُ تَلَهَّى ﴿١٠﴾
80/ABESE SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe ente anhu telehhâ.
Sen ondan tegafül ediyorsun
كَلَّا إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ ﴿١١﴾
80/ABESE SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ innehâ tezkiratun.
Hayır hayır zinhar, çünkü o bir tezkiredir
فَمَن شَاء ذَكَرَهُ ﴿١٢﴾
80/ABESE SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe men şâe zekerahu.
İmdi onu dileyen tezekkür etsin
فِي صُحُفٍ مُّكَرَّمَةٍ ﴿١٣﴾
80/ABESE SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fî suhufin mukerrametin.
Tekrim edilir
مَّرْفُوعَةٍ مُّطَهَّرَةٍ ﴿١٤﴾
80/ABESE SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): Merfûatin mutahheratin.
Yüksek tutulur mutahher sahîfelerde
بِأَيْدِي سَفَرَةٍ ﴿١٥﴾
80/ABESE SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Bi eydî seferatin.
Sefere ellerinde
قُتِلَ الْإِنسَانُ مَا أَكْفَرَهُ ﴿١٧﴾
80/ABESE SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kutilel insânu mâ ekferahu.
O kahrolası insan ne nankör şey
مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ ﴿١٨﴾
80/ABESE SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): Min eyyi şey’in halakahu.
O yaratan onu hangi şeyden yarattı?
مِن نُّطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ ﴿١٩﴾
80/ABESE SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): Min nutfetin, halakahu fe kadderahu.
Bir nutfeden, yarattı da onu biçimine koydu
ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ ﴿٢٠﴾
80/ABESE SURESİ-20. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summes sebîle yesserahu.
Sonra ona yolunu kolaylattı
ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ ﴿٢١﴾
80/ABESE SURESİ-21. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe emâtehu fe akberahu.
Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü
ثُمَّ إِذَا شَاء أَنشَرَهُ ﴿٢٢﴾
80/ABESE SURESİ-22. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe izâ şâe enşerahu.
Sonra dilediği vakıt ona nüşur verecek
كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَا أَمَرَهُ ﴿٢٣﴾
80/ABESE SURESİ-23. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ lemmâ yakdı mâ emerahu.
Hayır hayır, doğrusu o hiç onun emrini tam eda etmedi
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ إِلَى طَعَامِهِ ﴿٢٤﴾
80/ABESE SURESİ-24. AYET (Meâlleri Kıyasla): Felyanzuril insânu ilâ taâmihî.
Bir de insan taamına baksın
أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاء صَبًّا ﴿٢٥﴾
80/ABESE SURESİ-25. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ennâ sabebnâl mâe sabbâ(sabben).
Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz
ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقًّا ﴿٢٦﴾
80/ABESE SURESİ-26. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe şekaknâl arda şekkâ(şekkan).
Sonra o Arzı bir yarış yarmaktayız
فَأَنبَتْنَا فِيهَا حَبًّا ﴿٢٧﴾
80/ABESE SURESİ-27. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe enbetnâ fîhâ habbâ(habben).
Bu suretle onda daneler
وَعِنَبًا وَقَضْبًا ﴿٢٨﴾
80/ABESE SURESİ-28. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ineben ve kadben.
Üzümler, yoncalar
وَزَيْتُونًا وَنَخْلًا ﴿٢٩﴾
80/ABESE SURESİ-29. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve zeytûnen ve nahlen.
Zeytinlikler hurmalıklar
وَحَدَائِقَ غُلْبًا ﴿٣٠﴾
80/ABESE SURESİ-30. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve hadâika gulbâ(gulben).
Âfâka ser çekmiş dilber bağçeler
وَفَاكِهَةً وَأَبًّا ﴿٣١﴾
80/ABESE SURESİ-31. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve fâkiheten ve ebbâ(ebben).
Meyveler, çayırlar neler yetiştirmekteyiz
مَّتَاعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ ﴿٣٢﴾
80/ABESE SURESİ-32. AYET (Meâlleri Kıyasla): Metâan lekum ve li en’âmikum.
Sizin ve davarlarınızın intifaı için
فَإِذَا جَاءتِ الصَّاخَّةُ ﴿٣٣﴾
80/ABESE SURESİ-33. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe izâ câetis sâhhatu.
Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ)
يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ ﴿٣٤﴾
80/ABESE SURESİ-34. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme yefirrul mer’u min ahîhi.
O kaçacağı gün kişinin kardeşinden
وَأُمِّهِ وَأَبِيهِ ﴿٣٥﴾
80/ABESE SURESİ-35. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ummihî ve ebîhi.
Ve anasından babasından
وَصَاحِبَتِهِ وَبَنِيهِ ﴿٣٦﴾
80/ABESE SURESİ-36. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve sâhıbetihî ve benîhi.
Ve refîkasından ve oğullarından
لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ ﴿٣٧﴾
80/ABESE SURESİ-37. AYET (Meâlleri Kıyasla): Li kullimriin minhum yevme izin şe’nun yugnîhi.
Onlardan her kişinin bir şe'ni vardır o gün başından aşar
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ ﴿٣٨﴾
80/ABESE SURESİ-38. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vucûhun yevme izin musfiratun.
Yüzler vardır o gün ışılar
ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ ﴿٣٩﴾
80/ABESE SURESİ-39. AYET (Meâlleri Kıyasla): Dâhıketun mustebşiratun.
Güler sevinir
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ ﴿٤٠﴾
80/ABESE SURESİ-40. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve vucûhun yevme izin aleyhâ gaberatun.
Yüzler de vardır o gün üzerinde tor toz
تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ ﴿٤١﴾
80/ABESE SURESİ-41. AYET (Meâlleri Kıyasla): Terhekuhâ kateratun.
Sarar onu bir kara
أُوْلَئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ ﴿٤٢﴾
80/ABESE SURESİ-42. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ulâike humul keferatul feceratu.
İşte onlar o kefere-i fecere